İlk defa Joan Baez'in adını duyduğum ve dinlediğim zaman Forest Gump'ın gösterildiği yıl olan 1994 idi. Baez'in farkına, filmde değil de ortanca ağabeyimin kasedini aldığı efsanevi soundtrack albümünde seslendirdiği Bob Dylan'ın Blowin in The Wind'i ile varmıştım.
Baez'i fark edişimden 22 yıl sonra onunla tanışma fırsatım oldu. Hem de ne tanışma. 2012'den sonra genelde dışarıdan iş kabul etmememe rağmen 2016'da bir istisna oldu. MTV World'un Rebel Music serisi kapsamında bir Joan Baez belgeseli gerçekleştiriliyordu ve filmin açılış sahnesinde Baez'in Harbiye Açık Hava'daki konserinin görüntüleri kullanılmak istiyordu ve projenin field producerı ise New York'a yerleşmeden önce ev arkadaşım ve hayattaki en iyi birkaç dostumdan biri olan Elif idi. Ve daha da önemlisi bana mesleğimle ilgili bildiğim hemen hemen herşeyi usta - çırak , ağabey - kardeş ilişkisi ile öğreten Burak Yazıcı ile ilk defa beraber aynı projede kamera kullanacaktık. Daha önce yönetmen, görüntü yönetmeni ilişkimiz olmuştu ama bana göre seni yetiştiren insana aynı dalda eşlik etmek bambaşka bir duygu.
O gün Baez'ın konsere hazırlanışını çekerken kuliste hemen yanıbaşındaydım, sonrasında da onu kulisten alıp hiç kesintisiz sahneye çıkışını sadece yarım metre arkasından çekerek takip ettim; sanki Baez gibi sahneye çıkıyormuşcasına :) İnanılmaz bir deneyimdi.
Bunlar yetmezmiş gibi konser sonrası da aynı mekanda rakı içme şansım oldu ve mütevaziliğinden rakı sofrasında da inanılmaz etkilendim.
Akşamın sonunda ise herkes onu yolcularken ve öperken geri planda kalmak istedim. Aklımdan belki bu kadar ilgiden rahatsız olmuştur, bir de ben çıkmayayım ortaya diye içimden geçirdim. Ama unutamayacağım bir sahne oldu. O kadar kişinin arasından farkedip elini öpüp bana bakarak el sallamasıydı. İnsan büyüdükçe küçülürse tüm o büyüklüğü daha da anlam kazanıyor bence.
İzmir'de, ortaokuldayken fark ettiğin, tarihin en önemli müzisyenlerinden biriyle 22 yıl sonra aynı yerde rakı içmek ve sana el sallaması... Ve son not: Hayatımda ilk defa ünlü biri ile fotoğraf çektirmediğim için pişmanım. O günün tek kanıtı filmin kredilerinden kalan alltaki görüntü:

12 dakikalık belgeseli izlemek isterseniz en üstte.
Bozdağ
05.04.2017